Herkese yeniden merhabalar,
uzun bir aranın ardından sizlere kavuşabilmenin sevincini ve heyecanını yaşadığımı satırlarla nasıl izah edebileceğimi inanın bilmiyorum, fakat şunu söylemeliyim ki üniversite sınavı gibi hayatımın geri kalanını yaşarken neredeyse her anında mutlaka etkisi bulunacak kadar büyük bir ciddiyete sahip olan bir sınava olağanüstü bir dönemde dolayısıyla olağanüstü şekillerde hazırlanırken bir taraftan yakın zamanlarda mezun olduğum lise hayatım, diğer taraftan da halihazır önümde bulunan üniversite ve onu takip eden iş hayatım ile ilgili düşüncelerimi, tespitlerimi, kaygılarımı,öngörülerimi sizlere her zaman yazı aşkıyla kendimi yansıttığım bloğlumda buluşturmak istedim.
Öncelikle söylemek istiyorum ki bu kadar ciddi bir sınava böyle bir dönemde denk gelmiş olmanın getirdiği çeşitli hem kolaylıklar hem de kaygılar bulunmakta. Diğer arkadaşlar son sınıfa geldiklerinde hem okul ile hem de dershane ile uğraşırken bizler bu tarz çeşitli sınav hazırlıkları yerine youtube,zoom vb. interaktif tabanlı sınav hazırlığı amacına hizmet edebilen platformlara ulaşarak evden sınava hazırlanmaya çalışıyoruz. Tabii ki hatasız kul olamayacağından ve teknoloji ile pandemiden önce de verdiğimiz bir savaş olduğundan konu teknoloji olduğunda hepimiz biraz sınıfta kalıyoruz.EBA’da zaman zaman meydana gelen çökmeler, bazı öğretmenlerin ve öğrencilerin canlı ders imkanlarını karşılayacak yeterli, çeşitli güçlerinin bulunmayışı durumu ve sınava hazırlığı fazlasıyla zorlaştırıyor. Geçenlerde MEB üzerinden, EBA’nın dünyada en çok giriş yapılan eğitim platformu olduğuna dair bir açıklama gelmiş, bunu gören bir öğrenci gönderinin altına: “Tabii ki olur, bir canlı derse girebilmek için bin defa giriş yapıyoruz…” şeklinde bir yorum bırakmış.
Bakıldığında belki mizahi açıdan bir yaklaşım gibi görünse de her öğrencinin ek ders veya dershane gibi farklı seçeneklere yönelebilme gibi bir imkanı olmadığından evlere kapanıldığı bugünlerde EBA ve benzeri ücretsiz platformlar bu duruma sahip akran arkadaşlarıma sınava hazırlıklarında can suyu oluyor. Ve hal böyle olunca da EBA’da meydana gelen bir çökme, bir canlı dersin iptal oluşu veya hiç açılamayışı aslında bir arkadaşım için bu sene üniversite kapılarının da kapanışına doğru işaret edebiliyor.Öte yandan, nasıl “normalde” bir öğrencinin bir dersi öğrenebilmesi için sadece defter,kalem,kitap yetmiyorsa canlı derslerde de sadece teknolojik imkanlar dersin öğrenilebilmesi için yeterli değil. Çünkü eğitim beraberinde ne kadar maddiyat isteyen bir ihtiyaçsa verim de eğitimin bir o kadar olmazsa olmazıdır.Verimin kapısını açabilen en iyi çilingir de, bir öğrencinin eğitim hayatına en verimli şekli verebilen etmen de denetimdir. Şu anki vaziyet “uzaktan” eğitim olduğundan karşımızdaki hocanın öğrenciler ve onların eğitilmesi ile ilgili deneyimleri, bu deneyimlerle geçip giden onca yıl, bizim dersi anlamaya yönelik verdiğimiz çabalar saf dışı kalıyor. Ekranın karşısına geçip dersi anlamaya ne kadar yeminli olursanız olun yanınızda sizi gözlemleyen, not alıp almadığınızı kontrol eden ve dersi dinlediğinizi fark eden bir öğretmen olmadığından online eğitim esnasında herhangi bir denetim,özdenetim söz konusu olmuyor.
Hal böyle olunca da, bizler ekran karşısında aldığımız onca dersten sonra kenara çekilip “bugün ne öğrendim ve bunun sınava katkısı ne” gibi sorular bizlerin evde kaldığımız şu günlerde ekstra stres yapmasına neden oluyor, bu stres içimizde büyüdükçe tıpkı bir kanser hücresi gibi hızlıca bölünerek kötü huylu bir gelecek kaygısına evriliyor. Zaten bin bir zorlukla mücadele ederek üniversiteye giriş yapmaya çalışan bizler, bir de oturup geçen seneki sınav sonucu meydana gelen mezun yığılmasını,bu yığılmaya rağmen üniversiteye girdikten sonraki para yetiştirme, başını sokacak bir delik bulabilme ve sonucunda iş bulabilip kendimizi,ailemizi, evimizi geçim derdine kadar sonucu her türlü belirsizliğe çıkacak olan gereksiz kaygıların peşine düşüyoruz.
Sonuç olarak benim inancım: Şu an çeşitli zorluklarla yaşamamızın sebebi, geleceğimizi de bir o kadar kolay yaşayabileceğimiz sonucundan dolayıdır. Bizler nasıl bu karantina döneminde geçmişteki başarılarımızı örnek alarak pozitif bakabilmeye eğilebiliyorsak, gelecekte de bütün bu yaşadıklarımızdan ders çıkararak hep daha kolay şekilde bir adım önde olabileceğimizdendir.